Madde Kötüye Kullanımı ve Madde Bağımlılığı

Madde bağımlılığı ortaya çıkardığı sonuçlar nedeniyle sadece bireyi etkilemekle kalmayıp başta yakın çevresi olmak üzere toplumu da etkileyen önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Uyuşturucu/uyarıcı maddelerinin kullanımının çoğu zaman yıkıcı etkisi olsa da başlangıçta bu maddelerin kullanılmasındaki temel faktörlerden biri kaygı, mutsuzluk gibi olumsuz duygularla başa çıkmada kısa vadede etkili olmasıdır.

  • Fiziksel veya ruhsal acının etkisini azaltmak, coşku veya mutluluk duygusunu yaratmak, rahatlayıp gevşemek amacıyla kullanılan maddeler beyin yapılarını etkileyerek maddenin daha çok kullanılmasına yol açabilir.
  • Maddenin bu amaçlarla birçok kere kullanılmasına bağlı olarak işe gitmeme, ailesini ve çocuklarını ihmal etme gibi sorumluluklarını yerine getirememe, sosyal ve kişilerarası ilişkilerinde sorunların ortaya çıkması veya madde etkisi altında araç kullanmak gibi tehlikeli etkinliklerde bulunmak madde kötüye kullanımını tetiklemektedir.
  • Madde alınımının devam etmesi durumunda birey maddeye karşı tolerans geliştirerek daha fazlasını almak isteyecektir. Madde alınamadığı zamanlarda da terleme, titreme, ağrılar, huzursuzluk, kendini kötü hissetme, kaygı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtilerin ortadan kalkması için bireyde tekrar madde kullanma isteği ortaya çıkacaktır. Yoksunluk ve tolerans belirtileriyle birlikte maddeyi alma isteğinin durdurulamaması, ortaya çıkan bedensel, ruhsal veya sosyal sorunlara rağmen madde kullanımına devam edilmesi madde bağımlılığının gelişmesindeki önemli etkenlerdendir.
  • Madde bağımlılığı sürecinde kişi maddeyi bulabileceği ortam ya da sosyal ilişkileri tercih etmeye başlar. Maddeyi elde etmek ve kullanmak için daha fazla zaman harcayarak iş, okul, aile veya sosyal etkinlikler için ayrılan zamanını azaltabilir. Bu durum çevresi ile olan ilişkilerini daha çok bozarak kişinin maddeyle daha fazla zaman geçirmesine sebep olabilir. Kişinin arkadaş çevresi, aile ilişkileri, medya gibi sosyokültürel değişkenler ile olumlu duyguları arttırmak, olumsuz duyguları azaltmak veya kişilik özellikleri gibi psikolojik değişkenler kişinin bu süreç içinde yer almasına neden olabilir. Kişilerin bu noktada sorunun varlığını kabul ederek profesyonel yardıma başvurmaları gerekmektedir.

 

Kaynaklar

Kring, A.M., Johnson, S.L., Davison, G.C. ve Neale, J.M. (2015). Anormal psikolojisi (M. Şahin, Çev. Ed.). Ankara: Nobel. (Orijinal çalışma basım tarihi 1971).

 

madde-kotuye-kullanimi-ve-madde-bagimliligi---eskisehir-gordion-psikolojik-danismanlik-merkezi