İkisi arasındaki farkı bilmek ihtiyacınız olan yardımı almanızı sağlayabilir.
Stres ve kaygı arasında ince bir çizgi vardır. Her ikisi de duygusal tepkilerdir. Ancak stres tipik olarak dışarıdan gelen bir tetikleyiciden kaynaklanır. Tetikleyici; sevilen biriyle kavga etmek, bir işin teslim günü gibi kısa süreli veya yoksulluk, ayrımcılık, kronik hastalık gibi uzun süreli olabilir. Stres altındaki insanlar sinirlilik, öfke, yorgunluk, kas ağrısı, sindirim sorunları ve uyku zorluğu gibi zihinsel ve fiziksel semptomlar yaşarlar.
Diğer taraftan kaygı; stres etkenin olmadığı durumlarda bile ortadan kalkmayan ısrarlı, aşırı endişelerle tanımlanmaktadır. Kaygı, stres ile neredeyse aynı semptomlara yol açar: uykusuzluk, konsantre olma zorluğu, yorgunluk, kas gerginliği ve sinirlilik.
Hem hafif stres hem de hafif kaygı benzer başa çıkma mekanizmalarına iyi yanıt verir. Fiziksel aktivite, besleyici ve çeşitli bir diyet ve kaliteli bir uyku iyi bir başlangıç noktasıdır, ancak mevcut başka başa çıkma mekanizmaları da vardır: Stres etkenlerini yok etmeye çalışma, sosyal destek, gevşeme egzersizleri, meditasyon...
Stresiniz veya kaygınız bu yönetim tekniklerine cevap vermiyorsa veya stresin ya da endişenin günlük işleyişinizi ve ruh halinizi etkilediğini düşünüyorsanız, ne yaşadığınızı anlamanıza yardımcı olabilecek ve ek başa çıkma araçları sağlayacak bir uzmanla konuşmayı düşünün. Örneğin, bir psikolog kaygı bozukluğunuz olup olmadığını belirlemeye yardımcı olabilir. Kaygı bozuklukları, kısa süreli endişe duygularından şiddetleri ve ne kadar süre devam ettikleri açısından farklılaşmaktadır. Kaygı tipik olarak aylarca devam eder, ruh halini ve işleyişini olumsuz yönde etkiler. Agorafobi (kamusal alan veya açık alan korkusu) gibi bazı endişe bozuklukları, kişinin eğlenceli aktivitelerden kaçınmasına veya iş sahibi olmayı zorlaştırmasına neden olabilir.
En sık görülen kaygı bozukluklarından biri yaygın kaygı bozukluğudur. Tanısı için, klinisyen altı ay boyunca çoğu gün ortaya çıkan aşırı, kontrol edilmesi zor endişe gibi belirtileri arayacaktır. Endişe konudan konuya geçebilir.
Diğer bir endişe bozukluğu türü, bir insanın terlemesine, başının dönmesine ve nefes alamamasına neden olabilecek ani anksiyete krizleriyle dikkat çeken panik bozukluğudur. Kaygı ayrıca, belli özgül fobiler (uçma korkusu gibi) veya yaygın bir sosyal durum korkusu olan sosyal kaygı şeklinde de ortaya çıkabilir.
Kaygı bozuklukları; psikoterapi, ilaç tedavisi veya ikisinin bir kombinasyonu ile tedavi edilebilir. En yaygın kullanılan terapötik yaklaşımlardan biri, kaygı ile ilgili uyumsuz düşünce kalıplarının değiştirilmesine odaklanan bilişsel davranışçı terapidir. Tedavi, korku etrafındaki korku döngüsünü kırmak için kaygı tetikleyicilerinin güvenli ve kontrollü bir şekilde karşı karşıya gelmesini içeren maruz bırakma tekniğini içerebilir.
Kaynaklar
