Klinik Psikologlara Göre Sosyal Kaygı ile Başa Çıkma Stratejileri

Klinik psikolog Alicia H. Clark; aynı zamanda sosyal fobi olarak da adlandırılan sosyal kaygıyı yargılanma, değerlendirilme korkusu olarak açıklar. Clark "Sosyal kaygı belirli sosyal durumlara özgü olabilir, tüm sosyal durumlara genelleştirilebilir, ancak kaygı yargı ile ilgilidir ve nihayetinde onaylanmamak ve sevilmemek ile ilgilidir.’’ der.

Dr. Clark her türlü kaygı ve bozukluk arasındaki farkın, yaşamınızdaki zorluk yaratma derecesi olduğunu söylüyor. Endişeden muzdarip insanlar, devam eden bir kaçınma döngüsünde sıkışıp kalma eğilimindedir. Bu kaygının klasik dinamiğidir: Korktuğumuz şeylerden kaçındığımızda, belirtilerimiz artma eğilimindedir ve bu da kaygıyı arttırır ve korkmaya devam ederiz. Diyor Clark. Ama iyi haberi ekliyor: ‘’Kaygınızla başa çıkmak için ne kadar çok strateji kullanırsanız, o kadar iyi olacaksınız ve kendinizi bir sosyal kaygı bozukluğu geliştirmekten daha fazla koruyacaksınız.’’

Klinik psikolog Hendriksen ve Clark; bu ruh sağlığı sorununu nasıl yavaşça aşacağınız konusunda güven arttırıcı teknikler sunuyor:

  1. Kelimelerinizi dikkatli seçin: Clark kelimelerin gücünü vurgular. Yapabileceğimiz en kötü şey, kendimize 'başa çıkamıyorum' demektir; söyleyebileceğimiz en iyi şey ise 'sevemiyorum ama başa çıkabilirim' olacaktır.
  2. Mükemmeliyetçiliği bırakın: Hendriksen; sosyal kaygısı olan insanların sanki sosyal bir ipin üstünde yürüyor gibi hissettiğini söyler. Mükemmel bir performans sergilememiz gereken noktanın bu olduğunu ekliyor. "Tüm konuşmayı gerçekleştirirken havalı, olumlu ve esprili olmamız gerektiğini düşündüğümüz gerçekçi olmayan yüksek standartlarımız var - çok fazla."
  3. Küçük jestler yapın: Hendriksen, "bir uçurumdan atlamak" ve sizi endişeli hale getiren bir duruma doğru yürümek yerine, daha az endişeli hissettiğiniz durumlarda daha etkili olmaya başlamayı önerir. Örneğin, bir yabancıdan talimat isteyin, nadiren konuştuğunuz bir komşuya günaydın deyin veya kuaförünüze önerilerini kabul etmek yerine ne istediğinizi söyleyin. "Kendimize meydan okurken, düşündüğümüzden daha fazlasını yapabileceğimize dair kanıt elde ediyoruz."
  4. Farkındalığınızı değiştirin: Dikkatimiz bir spot ışığı gibidir ve nereye işaret edeceğimizi seçer, diyor Hendriksen. “Sosyal kaygısı olanlar bu spot ışığını içe doğru yönlendirme ve iç eleştirmenimizin yorumunu aydınlatma eğilimindedir” diye devam ederek ekliyor: "Düzenli olarak kendini izliyor ve iç eleştirmenimize işlerin nasıl gittiğini soruyoruz - ve elbette eleştirmenimiz bunun korkunç gittiğini söyleyecek."Ancak, panzehirin bu spot ışığını dışarıya çevirmek olduğunu söyleyen Hendriksen şunu da ekliyor: "Çevrenize bakın, başkalarının gerçekte ne söylediğine dikkat edin, hatta yüzlerine odaklanın. Etrafınızda olanlara odaklanın, içinizde değil."
  5. Yardım arayın: Bu durumundan muzdarip olanların majör depresif bozukluk ve alkol kullanım bozuklukları geliştirme riski olduğunu, ancak profesyonel yardım ile sosyal kaygı duygularını azaltmaya yardımcı olabileceğini unutmayın. Tedavi yaklaşımı muhtemelen ilacı ve bilişsel-davranışçı terapiyi içerecektir.

 

Kaynaklar

https://www.goodhousekeeping.com/health/wellness/a28083105/how-to-deal-with-social-anxiety/?fbclid=IwAR0sSjI-_lZdB-Q3Doit4jHxgyOPBtuJ7MnCga8dTad9Ml2pWDmLpLZRu8M

klinik-psikologlara-gore-sosyal-kaygi-ile-basa-cikma-stratejileri---eskisehir-gordion-psikolojik-danismanlik-merkezi