COVID-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan kaygı belirli düzeyde işlevseldir, tehlike/tehdit karşısında koruyucudur ve harekete geçirir. Dolayısıyla yaşamımıza devam edebilmemiz ve kendimizi tehlikelerden koruyabilmemiz için belirli düzeyde kaygıya ihtiyacımız vardır. Kaygının belirli bir düzeyinde işlevselliğimiz iyi olabilir ancak kaygı düzeyi arttıkça yapmak istediklerimize değil kaygıya odaklanırız ve işlevselliğimiz bozulmaya başlar. Kaygı düzeyinin artması bazı fizyolojik tepkilere neden olabilir: kalp çarpıntısı, titreme, terleme, baş ağrısı, mide bulantı, baş dönmesi vb. Herkesin verdiği fizyolojik tepkiler farklıdır. Bu tepkileri kontrol edebilirsek kaygı düzeyimiz ve yarattığı sıkıntılar azalacaktır. Nefes egzersizleri ve kas gevşeme egzersizleri ile fizyolojik tepkileri kontrol altına alabiliriz.
Nefes egzersizi
Biz normalde göğsümüzden nefes alırız. Ancak burada önemli olan diyafram nefesi almaktır. Bir elinizi göğsünüzün üzerine diğer elinizi karnınızın üst kısmına doğru (diyaframa) koyup burnunuzdan derin bir nefes aldığınızda diyaframınız hareket edecektir. Nefes alma ve verme hızı eşit olmalıdır. Örneğin üç saniyede nefes alıyorsak üç saniyede veriyoruz. Ve hızlı değil yavaş nefes alıp-vermek önemlidir. Eğer hızlı nefes alıp-verirsek daha fazla oksijen alacağımızdan kalbimiz daha hızlı atmaya başlayacaktır ve buna bağlı olarak kaygımız artacaktır.  Rahat ettiğiniz bir şekilde oturun ya da yatağa uzanın.
 Burnunuzdan, üç saniyeye yayarak nefes alın.
 İçinize çektiğiniz havayı üç saniye tutun.
 Tuttuğunuz nefesi yine üç saniyeye yayarak ağzınızdan verin.
 Denemeye devam edin.