Dünyanın dört bir yanındaki kamu görevlileri, yeni koronavirüsüne yakalanmış veya maruz kalmış insanlardan, hastalığın yayılmasını yavaşlatmak için sosyal mesafe/uzaklaşma, karantina veya izolasyon önlemlerini uygulamalarını istiyor.
Sosyal mesafe/uzaklaşma: Diğerlerinden güvenli bir mesafede (yaklaşık 2 metre) uzak durmak ve okullar, ibadet yerleri, konser salonları ve toplu taşıma gibi mekanlardan kaçınmak anlamına gelir.
Karantina: Bir kişinin koronavirüsüne maruz kaldığı şüphesiyle hasta olup olmayacağını görmek için başkalarıyla temastan kaçınmasını içerir.
İzolasyon: COVID-19’a yakalanmış bir kişinin, virüsü başkalarına yaymasını önlemek için bireysel olarak ayrı yaşamasını içerir.
Evde sınırlı kaynak ve sosyal temasla günler veya haftalar geçirmek zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Karantina ve izolasyonun psikolojik risklerini azaltmaya yönelik müdahaleler üzerinde kontrollü çalışmalar eksik olmakla birlikte, psikologlar bu zorlu koşulların üstesinden gelmek için en iyi yöntemleri belirlemişlerdir.
COVID-19’un yayılması ile birlikte evde kalmaya devam edilen süreçte; rutinlerdeki değişim, anlamlı faaliyetlerde azalma duygusu, duyusal uyaranlar ve sosyal sorumluluklar; çalışamamaktan kaynaklı maddi sıkıntı, spor salonuna gitmek gibi baş etme stratejilerine erişim eksikliği yaygın stres kaynakları olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal mesafe, karantina veya izolasyon döneminde bazı durumlar yaşayabilirsiniz:
Korku ve kaygı: Kendiniz veya aile üyeleriniz için kaygılı ya da endişeli hissedebilirsiniz. Ayrıca, yiyecek ve kişisel malzeme temin etme, işten ayrılma veya aile bakımı yükümlülüklerini yerine getirme konusunda endişeleriniz olması normaldir. Bazı insanlar uyku veya günlük işlere odaklanma konusunda sorun yaşayabilir.
Depresyon, can sıkıntısı ve bıkkınlık, öfke, hayal kırıklığı veya sinirlilik: İş ve diğer anlamlı etkinliklerden gelen bir ara günlük rutininizi kesintiye uğratır ve üzüntü duygusuna neden olabilir. Evde geçirilen uzun süre de sıkıntı ve yalnızlık hissine neden olabilir.
Damgalanma: COVID-19 testiniz pozitif çıktıysa veya pozitif çıkan biri ile iletişime geçmişseniz; sizinle iletişime girmeleri durumunda virüse yakalanmalarından korkan başkaları tarafından damgalanmış hissedebilirsiniz.
İşte sosyal uzaklaşma, karantina ve izolasyon ile ilgili araştırmaların yanı sıra, insanların bu tür önlemleri almaları istendiğinde nasıl başa çıkabileceklerine dair öneriler.
Haberleri takip ederken güvenilir kaynaklarla kendinizi sınırlayın. COVID-19 hakkında doğru ve zamanında halk sağlığı bilgisi elde etmek önemlidir, ancak virüsün medyada yer almasına çok fazla maruz kalmak; korku ve endişe duygularının artmasına neden olabilir.
Günlük rutininizi oluşturun ve takip edin. Günlük bir rutinin sürdürülmesi, hem yetişkinlerin hem de çocukların yaşamlarında düzen ve amaç duygusunu korumalarına yardımcı olabilir.
Başkalarıyla sanal olarak bağlantıda kalın. Yüz yüze etkileşimleriniz sınırlı olabilir, ancak psikologlar sosyal destek ağlarına erişmek için telefon görüşmelerini, kısa mesajları, görüntülü sohbeti ve sosyal medyayı kullanabilirsiniz.
Yeterli uyuma, dengeli beslenme ve evinizde basit egzersizler yaparak sağlıklı yaşam tarzını koruyun.
Stresi yönetmek ve pozitif kalmak için psikolojik stratejileri kullanın. Nefes ve gevşeme egzersizleri stresle başa çıkmada yardımcı olacaktır.
Sosyal mesafe/uzaklaşma, karantina veya izolasyonun özgeci nedenlerine odaklanmak da psikolojik sıkıntıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu önlemleri alarak, risk grubundaki bireylere COVID-19'u iletme olasılığını azalttığınızı unutmayın.
American Psychological Association / Keeping Your Distance to Stay Safe
Kaynaklar